İsrail"i yakacak belge

İsrail"i yakacak belge

Dimona nükleer santralinde çalışan teknisyen Mordechai Vanunu'nun 1986 yılında çektiği fotoğraflarla gündeme gelen İsrail'in nükleer silahları, ilk kez resmi bir belgeyle kanıtlandı

Dimona nükleer santralinde çalışan teknisyen Mordechai Vanunu'nun 1986 yılında çektiği fotoğraflarla gündeme gelen İsrail'in nükleer silahları, ilk kez resmi bir belgeyle kanıtlandı. Amerikalı akademisyen Sasha Polakow Suransky'nin Güney Afrika Cumhuriyeti'nden elde ettiği 'çok gizli' belgelere göre, Güney Afrika'nın 1975 yılındaki "Nükleer silah" talebine İsrail olumlu cevap verdi
Dönemin Savunma Bakanı Şimon Peres ve Güney Afrikalı meslektaşı PW Botha'nın vardığı anlaşmaya göre İsrail, Güney Afrika'ya 'üç farklı boyutta nükleer başlıklı füze' vermeyi vaad etmiş. Güney Afrika'nın daha sonra çok pahalı olduğu gerekçesiyle vazgeçtiği nükleer silahların, eğer alınsaydı 'Güney Afrika'ya düşman' komşu ülkelere karşı kullanılmasının planlandığı ifade ediliyor.
MEHMET NEDİM ASLAN/LONDRA
Filistin topraklarını 60 yıldan fazla işgal altında tutan İsrail'in, Güney Afrika'da ırkçı 'apartheid' rejimiyle 1975 yılında nükleer başlıklı füze satmak için anlaştığı ortaya çıktı.
ÜÇ AYRI BOYUTTA NÜKLEER BAŞLIKLI FÜZE
Amerikalı akademisyen Sasha Polakow Suransky'nin Güney Afrika yönetiminden elde ettiği 'çok gizli belgeler'e göre, 1994 yılında "Nobel Barış Ödülü" alan İsrail'in şu anki Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in 1975 yılında Savunma Bakanlığı yaparken, dönemin Güney Afrika Savunma Bakanı PW Botha ile vardığı anlaşmaya göre İsrail bu ülkeye 3 ayrı boyutta nükleer savaş başlığı satmayı planlamış. İngiliz The Guardian gazetesinde yayınlanan ve Suransky'nin akademik bir çalışma için yaptığı araştırmayla ortaya çıkan belgeler, İsrail'in ilk kez resmi bir belge üzerinde nükleer silahlara sahip olduğunu gösteriyor. Güney Afrika'nın daha sonra çok pahalı olduğu gerekçesiyle vazgeçtiği nükleer silahların, eğer alınsaydı 'Güney Afrika'ya düşman' komşu ülkelere karşı kullanılmasının planlandığı belirtildi.
İSRAİL "BELGELER YAYINLANMASIN" DİYE BASTIRDI
1986 yılında Negev çölündeki Dimona reaktöründe çalışan nükleer teknisyen Mordechau Vanunu da İsrail'in nükleer silah sahibi olduğunu gösteren fotoğraflar yayınlamış ve bu yüzden 24 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Vanunu hâlâ ev hapsinde tutuluyor. Ortadoğu'da nükleer silah sahibi tek ülkenin İsrail olduğunu ortaya koyan belgelerin deşifre edilmemesi için İsrail yönetiminin ayrıca Güney Afrika yönetimini uyardığı da öğrenildi. Belgeleri yeni kitabında yayınlayan akademisyen Suransky, Güney Afrika'nın yeni yönetiminin ırkçı apartheid rejiminin kirli ilişkilerini ortaya koymak için kendisine bu belgelere ulaşma izni verdiğini kaydetti.
"İKİSİ DE SİYAHLAR TARAFINDAN KUŞATILMIŞ"
Öte yandan Güney Afrika'daki ırkçı apartheid rejimi ile İsrail arasındaki bu anlaşma, iki ülkenin ideolojik olarak birbirine olan yakınlığını da teyit etmiş oldu. 1994 yılına kadar süren ve Hitler sempatizanlarının yönetimde olduğu Güney Afrika, 1970 ve 80'lerde İsrail'in Afrika'daki müttefiki olarak biliniyordu. Hitler'e açıkça destek vermiş olan ve bunu gururla söyleyen apartheid rejiminin Başbakanı John Vorster 1976 yılında İsrail'i ziyaret ederek, İsrailli liderler İzak Rabin ve Şimon Peres ile görüşmüş, Naziler tarafından öldürülen Yahudiler anısına yapılan "Soykırım Müzesi"ni ziyaret etmişti. İsrail'i ziyareti sırasında Vorster, İzak Rabin tarafından "İsrail ve Güney Afrika'nın adalet ve barış içinde var olma umudu taşıdığını" belirtmişti. Ziyaretten birkaç ay sonra ise Güney Afrika hükümetinin yıllık defterinde İsrail ve Güney Afrika için, "İki ülke ortak bir durumu paylaşıyor. İkisi de (İsrail ve Güney Afrika) siyah renkli düşmanlarla çevrili bir dünyada kurulmuş" ifadeleri kullanılmıştı.
ABD'NİN 'NÜKLEERSİZ BİR ORTADOĞU' SÖYLEMİ BOŞ ÇIKTI
İsrail'in nükleer silahlara sahip olduğunun resmi belgelerle ortaya çıkmasının, ABD ve Avrupa ülkelerinin başını çektiği Batılı ülkelerin İran'a yönelik 'yaptırım' çabalarını da sekteye uğratabileceği belirtiliyor. Barışçıl amaçlarla nükleer enerjiye sahip olmak istediğini bildiren İran'a karşı "ambargo' tehdidinde bulunan bu ülkelerin, "Nükleersiz bir Ortadoğu" söyleminin içi boş bir argüman olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Uluslararası toplumu İran'a yaptırım için ikna etmeye çalışan ABD'nin, İsrail'in nükleer silah sahibi olduğunun ortaya çıkmasıyla zor durumda kalması bekleniyor. Türkiye ve Brezilya'nın diplomatik çabasıyla İran'ın kendi topraklarında uranyum zenginleştirmekten vazgeçmesine rağmen Washington yönetimi yine de 'yaptırım' için taslak bir öneri hazırlamıştı.
OBAMA LİDERLİĞİNE GÖLGE DÜŞÜRDÜ
Bu arada Suransky'nin elde ettiği belgelerin yayınlandığı The Guardian gazetesi, Obama'nın bir yandan nükleer silahlardan arındırılmış bir dünya söylemi gibi yüce duyguları dile getirirken, öte yandan Türkiye ve Brezilya gibi yeni küresel güç olarak ortaya çıkan dost ülkelerin İran'ı ikna etmesini görmemezlikten gelmesinin 'sinir bozucu' ve "üstünlük taslama" olduğunu bildirdi. Gazetenin yazarı Simon Tisdall, Batı'nın İran'a sunduğu ancak başaramadığı öneriyi Türkiye ve Brezilya'nın başardığını, bunu es geçen Obama yönetiminin bu iki ülkeyi kızdırdığını ve liderliğine de gölge düşürdüğünü kaydetti.